düzen, örgüt, tertibat.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kolayca kazanılacak şekilde düzenlenmiş müsabaka.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        içkiye katılan nesne (buz, soda, vb.).
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        iş düzeni, işin yapılması için gereken alet, edevat, makine, tesisat ve bunların yerleşimi.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        lokantada sofra takımı.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiziksel yapı, duruş.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işini sağlam temele oturtmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işinısağlam temele oturtmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir hak iddiasında bulunmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir soruşturma kurulu kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir soruşturma kurulu kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir karşı talepte bulunmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir araştırma kurulu oluşturmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir vade tespit etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (duruşma) savunma düzenlemek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (Br) sürgün hükümeti kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yabancı bir ülkede hükümet kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir el yazmasını basmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yeni bir firma kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yeni bir fikri tartışmaya açmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yeni bir düzene koymak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        terör egemenliği yaratmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yaygarayı/feryadı basmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        oğlunu bir mesleğe sokmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        telefon santralı kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        baraj kurmak
                        
Verb, Football                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir montaj fabrikası kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        montaj fabrikası kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şey hakkında soruşturma açmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) meslek edinmek. 
 He set (himself) up as a lawyer and soon made a success of it. (b) (kendine) 
 … süsü vermek. 
 He sets himself up as a lawyer but he never does any work.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ... olarak faaliyete başlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sözleşmenin ihlal edildiğini ileri sürmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir sendikada hücreler oluşturmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sanayi gelişim bölgeleri kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        geçersizliğini ileri sürmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        acemi erlere sıkı talim ettirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gülünç iddialarda bulunmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dükkân/işyeri/yazıhane vb. açmak, bir iş kurmak. 
 He's set up shop as a lawyer in town: Kasabada avukat yazıhanesi açtı.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini işe yerleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini bir işe yerleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        zamanaşımı kanununa itiraz etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kurdurmak kurdurtmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sürgün hükümeti kurmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kızmak, canı sıkılmak, tepesi atmak, küplere binmek. 
 She gets her back up whenever her younger brother  makes fun of her dates.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        avukat olarak kendine bir yer sağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin mali bakımdan belini doğrultmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini bir işe yerleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birine mali olanak sağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir örgütün genel düzenlemesi